Biyofilik tasarımı bir bakıma doğayı mekanın içine taşımak olarak nitelendirebiliriz. Bir çok birey, kendini doğal yaşamın içerisinde daha huzurlu ve mutlu hissediyor; bu sebeple biyofilik tasarımın insanların sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır.
-Biyofilik Tasarımın İnsanlar Üzerindeki Olumlu Etkisinin Sebebi Nedir?
Günümüzün büyük bir kısmını kapalı alanlarda, betonların arasında geçiriyoruz. Doğal ışığa, temiz havaya ihtiyaç duyuyoruz, biyofilik tasarımda bize bunu sunuyor. Kendi yaşam alanına doğayı taşımayı.
Pandemi koşulları sebebiyle hepimiz evlerimize kapandık, hayatlarımızın yoğunluğundan evi sadece uyumak için kullanırken bir anda bütün vaktimiz evde geçer oldu. Okula, işe v.s. giderken bile aldığımız o temiz hava bir nevi elimizden alınmak zorunda kaldı. Hepimiz evlerimizde değişiklikler yapmaya; bir otel gibi kullanmak değil de gerçekten evde vakit geçirmeye yönelik adımlar attık. Bunlardan biri elbette odalarımıza, balkonlara birçok bitki aldık onlara bakmaya başladık ki yeterli imkanı olanlar bahçelerinde, balkonlarında sebze, meyve yetiştirmeye başladı. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda ait olduğumuz yere, doğaya döndüğümüzü fark edeceğiz. Bunu çok daha erken fark eden Psikolog Edward O. Wilson 1980’lerde bu terimi yaygınlaştırmaya başlamıştır.
Bu tasarımı böyle küçük alanlarda bırakmayıp, ofislerimize ve kamusal alanlara okul ve hastane gibi mekanlara uygulamak küçük bir adım gibi görülse de aslında öyle değil. İnsanların çalışma, iyileşme, öğrenme oranlarında artışı gözlemleyebiliriz ve bütün bunlar sayesinde toplumun refah seviyesinde bile oldukça büyük bir artış gözlemleyebiliriz.
Biyofilik Tasarımı Mekanlarımıza Nasıl Uygularız?
1- Doğal ışığı içeriye taşımak: Mekanlardaki pencere boyutu ve sayısını arttırarak hatta cam cephelerin kullanımını arttırabiliriz. Bu aynı zamanda modern mimarinin de bir özelliğidir; Saydamlık, mimarinin dışarıdan okunulabilir olması. İmkanımız var ise ışıklık yani tavan pencereleri kullanımı arttırılabilir. Bunun başka bir artı yönü ise uzanırken gökyüzünü, yıldızları izlemek aynı zamanda insanlara sakinlik vermektedir.
2- Bitki ve Çiçekler Eklemek: Bir yoğunluğun arasında kısacık bir mola verip masanızdaki bir çiçeği izlemek veya sulamak bile zihni oldukça rahatlatıyor ve bu durum motivasyonumuzu da arttırıyor. Bunların yanı sıra yaşadığımız ortamda toprakla ilgilenmek size oldukça iyi gelebilir. Ofislerimizde yaşayan duvarlar yaratma imkanlarımız bile varken neden betonlar arasında sıkışıyoruz?
3- Doğal Malzeme Kullanımı: Doğal malzeme nedir? Diye öncelikle kendimize sormamız gerekir. Bunun yanıtı çok basit, dışarı çıkın ve çevrenize bakın doğa size çok güzel bir yanıt verecektir. Doğal taş ve ahşap kullanımı mekana mükemmel bir etki katacak!
4- Eşyalarınızda Doğayı Andıran Tonlar ve Desenler Kullanın: Artan kentleşme bizi daha gri bir dünyaya çevirdi, bu endüstriyel tasarımlara oldukça etki etti. Doğal tonlara ve mobilyalarımızın şeklinde, desenlerinde doğanın etkisine yer verebiliriz.
Biyofilik tasarımı yaygınlaştırıp, daha mutlu ve sağlıklı aynı zamanda doğaya saygı duyan bireyler olabiliriz. Dünyada bu tasarıma örnek verebileceğimiz mimari yapılar oldukça fazladır, bunlardan biri Frank Lloyd Wright Şelale Evi veya Kaufman Evi olarak inceleyebilirsiniz.
Çok güzel bir anlatım okurken o tasarımın rahatlığını yazının doğallığı ile birlikte yaşadım emeğinize sağlık başarılarınızın devamını dilerim